YAĞ ENJEKSİYONU
Yüz ve vücudun çeşitli yerlerinde dolgunluk sağlamak için o bölgelere yağ enjekte edilmesidir. Yanaklar, alın, yanak-dudak çizgisi, dudaklar, çene ucu, kalça ve bacaklarda çökük alanlar bu uygulamanın yapıldığı yerlere örnek olarak sayılabilir. Yağ enjeksiyonu veya dolgu olarak uygulanımı kozmetik cerrahide geniş bir uygulama alanı vardır ve günden güne popülaritesi artan bir tekniktir. Buraya enjekte edilecek olan yağ dokusu vücutta belli bölgelerden (göbek çevresi, kalça, uyluk yan veya içtarafı) alınır, belli işlemlerden geçirilir. Enjekte edildiği bölgeye hacim verir, kırışıklıkları giderir. Dudak hacmi artırılabilir, elmacık kemikleri daha belirgin hale getirilebilir. Yanak ve alın hacmi artırılabilir. Enjeksiyonun derinliği; kırışıklıkların bulundukları yere ve derinliğine göre değişmektedir. Zamanla yağ dokusunun bir kısmı emilebilir ve etkisi azalabilir. Yağ enjeksiyonu yapmanın birçok değişik tekniği ve aleti var. Temel olarak yağlar özel liposuction enjektörleri ile alınıyor ve başka bir enjektöre aktarılarak yeni yerlerine enjekte ediliyor. Her iki safhada da kesik yapmaya ve dikiş koymaya gerek yok ve lokal anestezi yeterli oluyor. Yağ alımında uygulanacak teknik ve aletler çok önemlidir. Birçok teknik vardır, uygulanacak işlemde yağ hücrelerine en az zarar veren procedür işlemi uygulanmalı. En çok kullanım yeri yüz bölgesidir. Yaşlanmayla birlikte yüzdeki yağ miktarında azalma ve sarkma meydana gelir. Yağ enjeksiyonu ile yüzdeki azalan yağ yerine konur ve yüzün daha genç, dolgun, diri ve estetik görselliği sağlanır. Gençlerde de yüzün yumuşak doku ve kemik yapısı nedeniyle hacim kayıpları veya zayıflıkları görülebilir. Bu durumlarda proteze alternatif veya protez kullanılamadığında yağ enjeksiyonu yapılabilir. Yağ enjeksiyonu genellikle lokal anestezi altında yapılır. Bazen genel anestezi altında yapılan bir cerrahi girişiminin safhası da olabilir. Örneğin; yüz germe işlemi esnasında yanakların da yağ enjeksiyonu ile dolgunlaştırılması gibi… Alınan yağlar özel bazı işlemlerden geçirilerek transfer yapılacak bölgeye uygun bir enjektöre aktarılarak enjekte edilir. Bu işlemler sırasında herhangi bir kesi yapılmadığından iz bırakmaz. Transfer edilen yağ hücrelerinin ne kadarı yaşar ise yağ enjeksiyonu o kadar kalıcı olur. Son zamanlarda geliştirilen bazı cihazlar sayesinde alınan yağlar hava ile temas ettirilmeden ilgili bölgeye transfer edilebilmektedir. Bu sayede doku kaybı daha az olduğu için yağların kalıcılık süresi de uzamaktadır.
Yağ enjeksiyonunun hyaluronik asit içeren dolgu malzemelerin kullanıldığı dolgunlaştırma işlemlerinden üstünlüğünün nedeni de budur. Yağ hücrelerinin hangi oranda canlı kalacağı, kullanılan cerrahi malzemeye, yağın alınış ve veriliş biçimine, yağların çeşitli işlemlerden geçirilerek aktarılmasına bağlı olarak değişmektedir. Yağ enjeksiyonunun en sık uygulandığı bölge yüzdür. Bunun yanı sıra; elmacık kemiği belirginleştirmede, yanak bölgesini dolgunlaştırmada, çeneyi şekillendirmede, dudakları kalınlaştırmada, ağız kenarındaki derin kırışıklıkları doldurarak yok etmede, elmacık kemiklerini dolgunlaştırmada, hatta alt çeneyi biraz büyütmek amacı ile yağ enjeksiyonu kulanılabilir. Düzenli/düzensiz kullandığınız tüm ilaçları, daha önce bir ameliyat geçirip geçirmediğinizi, aileden gelen kalıtımsal bir hastalığınız olup olmadığını doktorunuza bildiriniz.
Aspirin, bebekaspirini, kumadin, ibuprofen, çeşitli ağrı kesiciler ve E-vitamini gibi ilaçların ameliyattan belirli bir süre önce kesilmesi gerekir.Kullanılmasında sakınca olmayan ağrı kesiciler, doktorunuz tarafından belirtilecektir. Sigara, pipo ve puro gibi tütün ürünleri ile alkol ameliyattan önce bırakılmalıdır. Bu maddeler, sağlıklı kan dolaşımını bozarak yara iyileşmesini ve ameliyat başarısını olumsuz etkiler. Genel anestezi için sizi daha yüksek bir risk grubuna sokar.
Yüzün dolgunluk ve canlılık ihtiyacı duyduğu bölgelere Angelus Aesthetica merkezinde uyguladığımız Yağ Enjeksiyonu için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Ön Muayene Randevusu İçin
İletişim Doldurun